Yeni bir Açık Bilim yılına merhaba!
İlk sayımızı 2011 yılı Kasım ayında çıkardığımızda elimizde olan her şey henüz çok yeni, gelecek ise belirsizdi.
Bir yola çıkmıştık ve ne kadar zorlu olabileceğini bilmiyorduk. Kulağa çok basit geliyor: “Bir internet dergisi çıkarmak”. Ki öyledir de… Basittir. Çalışan bir içerik yönetim sistemi, eli yüzü düzgün bir tema, bir ya da iki emek işçisi ile dergi çıkar. Atla deve değil. Ama “orjinal, kaliteli, sürekli, ilkeli bir internet dergisi çıkarmak” ve bir de onu “hiç taviz vermeden sürdürmek” dendiğinde işin rengi değişiyor.
Açık Bilim sadece internette yayınlanan sıradan bir bilim dergisi değildir…
Bilgisini ve emeğini paylaşan, bunu yapabilmek için kimi zaman günlerce araştırma yapan bir yazar ekibinin alın teridir.
Ayda en az bir haftasını dergi çalışmalarına feda eden bir editörler grubunun göz nurudur.
Kimi zaman gözle takip edip okuması bile zor ve uzun yazıları üşenmeden seslendiren bir seslendirme ekibinin sesidir.
Ve bu ekibin tüm bunları gerçekleştirebilmesi için onu motive eden bir okur ordusunun göz bebeğidir Açık Bilim!
Bu yüzden 2 yıldır hiçbir karşılık beklemeden, aksatmadan yayın hayatına devam etmiştir. Ülkemizde açık bilim kavramının yerleşmesi ve yaygınlık kazanması için, bilime meraklı çocukların, gençlerin güveneceği bir Türkçe kaynak olmak için, bilimsel ve eleştirel, özgür düşüncenin yayılması için dergimiz yayın hayatına daha nice seneler devam edecektir.
Doğum günümüz kutlu olsun. Nice yıllara…
Elleriniz dert görmesin. Her sayısını, her makalesini -ilgi alanimda olmasa bile- zevkle okuyorum. Nice yıllara Açık Bilim…
25.Sayınızı kutluyorum, zevkle takip ediyorum. Lütfen devam ediniz.